Pazar, Nisan 19, 2009

Tebessüm

Evvelki akşam kısacık da olsa ablamlara uğradım. Üç nesil bir aradaydı, annem, ablam ve yeğen. Keyfim olmadığı için çok uzun kalmadım ama ablam ve yeğen hemen cicilerini döktüler önüme...

Efendim, ana-kız fotoğrafçılığa merak salmış durumda. Ablam bir yerlerde kurs alıyor. Kendine yeni bir makine ve kitaplar almış, keyfi yerinde. Anne yeni ve afili bir makine alınca, eskiden sosyal aktivitelerde kullandığı da bizim altı yaşındaki ufaklığa devrolmuş. Önce ablam hevesle gösterdi çektiği fotoğrafları. Odaklama ve doku çalışmalarını, çeşitli denemelerini anlattı. Ne yalan diyeyim, güzel olmakla beraber o kadar da fazla ilgimi çekmedi fotoğraflar. Ağaç, böcek, doku detay, vesaire, vesaire...

Sonra sıra bizim bıdığa geldi. Zaten tip olarak da annesinin küçük bir kopyası... Ciddi ciddi anlattı çektiği fotoları: "Burada kedi çöpü karıştırıyor; burada benekli kediyi çekiyorum; bak burada çikolatalı dondurma; bütün dondurmalar bir arada; arkadaşım Duru..." Onun gözünden dünyayı görebilmek içimi ısıttı. Çektiği fotoları ve anlatışı aklıma geldikçe de gülümsüyorum. Ufaklığın sanatı karşında saygıyla eğiliyorum.

Hiç yorum yok: