Pazartesi, Haziran 08, 2009

Yeni İlişkiler

Bu aralar hayatımda gerek zaman gerekse sağlık nedeniyle bazı yeni ilişkiler kurmaya başladım. Bunlardan ilki diyetisyenim. Evet, hem bel hem de kolesterol problem olmaya başlayınca kilo vermek zaruri oldu. Bu nedenle artık haftada iki kere gördüğüm bir diyetisyenim var, çok şeker bir insan. Bu kadar sık görüşmek başta anlamsız gelmiş olsa da gidip rapor verdiğim 10-15 dakikanın genel motivasyon açısından etkisi büyük. Bir gün yaramazlık yapsam, öteki güne utançtan daha bir dikkatli oluyorum ister istemez. Bu arada diyetisyenin ofisi evime 20km'den daha uzak. İşime de tahminimce 7-8 km vardır, şehrin ve trafiğin göbeğinde. Muhtelif saatleri denedikten sonra salı sabahları saat 8'de cumartesileri de 11-12 gibi görüşecek şekilde bir düzen oturttuk. Normalde şehir merkezine ayda bir iki kere gitmeye gocunan ben, haftada iki kere gidebilmeme hayret ediyorum. Cumartesileri de oradan çıkıp anneme uğruyorum, o da mutlu oluyor.

Hayatımdaki ikinci yeni kişi yeni kapıcımız. Yurtdışındaki yılların alışkanlığı kapıcılarla pek bir ilişkim olmamıştı şimdiye kadar. Önceki kapıcı servise çıktığında kapımı çalmazdı bile. Yeni arkadaş bunu bilmediği için kapımı çalınca kene gibi yapıştım kendisine. Düzenli yemek yeme çalışmalarım kapsamında düzenli almam gereken ekmek ve yoğurt alışverişimi artık kendileri yapıyor. Apartmanda yaşayan normal bir Türk insanı için bu normal bir hareket olsa da benim için bu bir ilk. Aslında sütü de alabilseydi çok iyi olacaktı ama sabah erken açılan yerde sadece günlük süt olduğundan yarım yağlı (mavi) süt ihtiyacımı karşılamak için başka bir çare bulmam gerekti.

Hayatımdaki üçüncü yeni ilişki de bu noktada oluştu. Bu bir kişiden çok bir dükkan ve bir ekiple. Bel sağlığım açısından ağır kaldırmama kararı verdiğim için yukarıda da belirttiğim gibi toplu süt alışverişi için alternatif arayışına girmiştim. Onu da haftasonu kolaziro aş erdiğim noktada tesadüfen keşfettim. Sitenin alışveriş merkezindeki kuruyemişçiden eve sipariş verirken, yahu sizde mavi kutu süt var mı dedim. Varmış. Haftada ortalama 4-5 yarım litrelik kutu süt tükettiğimi düşünecek olursak sanırım ellerindeki stoğu hızlıca bitirip yeni sipariş vermelerini sağlayabilirim.

Yazıcığa başlarken gerek zaman gerekse sağlık demişim. Sanırım zaman yerine üşengeçlik desem daha doğru olurmuş. Tamam iş güç yoğun olabilir ama eve giderken on dakika bir yere uğrayıp süt almamayı haklı gösterebilecek kadar bir zaman problemim yok sanırım; evet evet, bu düpedüz üşengeçlikten. Neyse, dağıtmayayım konuyu.

Sağlıklı ve düzgün bir yaşama doğru adımlarım ve oluşturduğum yeni ilişkiler bunlar. Şimdi iş bu ilişkileri düzenli bir şekilde devam ettirebilmekte. Yaşayıp göreceğiz. Bizi izlemeye devam edin.

2 yorum:

Şarküteri dedi ki...

Diyetisyen, kapıcı ve mavi kutu süt temin ekibi. Hepsi birbirinden önemli ilişkiler bunlar. Sana yeni sağlıklı hayatında başarılar diliyorum. Yazmaya yeni başladıysan da bloğa hoş geldin, diyorum.

Portia dedi ki...

Teşekkür ederim. Kendi çapımda birşeyler yazmaya çalışıyorum. Bakalım devam edebilecek miyim.