Pazar, Şubat 08, 2009

Yaşamaya Üşenmek

Tutamıyorum kendimi. Nasıl tutayım? Ekranda benimle aynı yaşta bir kadın görüyorum. 8 sene savaşmış kanserle, herşeye rağmen gülümseyen bir yüzle. Ve yenik düşmüş sonunda. Ailesinden kansere kurban giden sekizinci kişi. Karadeniz uşakları ne de çok kurban verdi şu illete Çernobil sonrası... Çok kızgınım çok. Nur içinde yatsın hepsi…

Son yazısını okudum, Nazım’ın en sevdiğim şiirlerinden birini koymuş. Onbeş sene önce ofis duvarımda asılı olan hani, Yaşamaya Dair, işte o. Unutuyorum bazen nasıl yaşamam gerektiğini, nelerin önemli olduğunu hayatta. Aslında biliyorum bilmesine ne yapmalı ne etmeli ama basiretim mi bağlı ne... Büyük bir üşengeçlik çökmüş üzerime hayata karşı. Aramayı ertelediğim dostlarım, salonda açılmamış kolilerim, on aydır tamir ettirmediğim sifonum, iki haftadır doldurmadığım silecek suyu… Hepsinin ötesinde de düşmanmış gibi davrandığım bedenim. Bir gün bırakıverecek beni vakitsizce kendisini hiç umursamıyorum diye. İşin kötüsü, sonuna kadar haklı olacak. Kızacağım kendime bu konuda ama ona bile üşeniyorum şu anda…

Hiç yorum yok: